GEZ DÜNYAYI GÖR KONYAYI
Konya’ya gitmek artık çok kolay. YHT ( Yüksek Hızlı Tren) ile 4 saatte gidiliyor. Biz de eşimle birlikte YHT ile bu kış bir Konya turu yapmıştık onu anlatacağım sizlere.
Benim gibi çalışan bir bayansanız hafta sonu muhakkak Konya’ya bir tur organizasyonu yapın. Eminim çok beğeneceksiniz, hatta hayran kalıp döneceksiniz bu geziden. Konya… Huzur kelimesinin tam anlamıyla yer edindiği bir kültüre sahip olan bu güzel şehir tarihi boyunca çeşitli devletlere başkentlik yapmış olmanın yanı sıra, hali hazırda da Türkiye’nin yüz ölçümü bakımından en büyük kentidir.
Biz Konya’ya aşağı yukarı her sene gideriz. Orada Fethiye’de iken balayında tanıştığımız sonra sık sık görüştüğümüz bir aile var. O aile ile kardeşten öte olduk… 22 senelik bir dostluk bu. Ne mutlu bize böyle insanlarla karşılaştığımız ve sık sık görüşebildiğimiz için.
Biz Konya’ya gittiğimizde onlar Konya’lı olduğu için bizi sağolsunlar çok güzel gezdiriyorlar ve yediriyorlar. Yediriyorlar demişken hemen ETLİ EKMEK konusuna geleyim. Biz etli ekmek yemek için çarşı içindeki BOLU LOKANTASI’NA gidiyoruz. Bolu Lokantası’nın adına bakmayın gerçek Konya etli ekmeğini yiyebileceğiniz tek yer burası. Kıyması satırla çekilmiş ve lezzetli. Katkı maddesi kullanılmadan doğal maya ile yoğurulmuş, sert durum buğdayı ve kepekli hamurdan açılmış. Mekan küçük ve akşam 18:00 den sonra kapalı olduğu için sınırlı sayıda etli ekmek hazırlanıyor. Çok sayıda hazırlanması mümkün değil. Eski taş fırında ve odun ateşinde pişiyorlar. Fırının ateşi görmeyen kısmında ağır ağır piştikleri için hiç yanmıyorlar. Ortasının yumuşak olmasının sırrı da budur zaten.
Konya’da gezilecek yerlein başında Mevlana Müzesi‘ni koymak lazım. Burada bütün bir gününüzü geçirebilirsiniz. 1926 yılından beri faliyette olan müzenin içerisinde Mevlana’nın türbesi de bulunuyor. Tarihi dokunun ve eserlerinde sergilendiği yer gerçekten büyüleyici. Dünyanın bir çok noktasından yollara düşen gezginler buraya uğruyor. Şimdi biraz şaşırın bakayım! Müzeye giriş de ÜCRETSİZ! 🙂 Biz bir de 80 Binde Devri Alem Parkı’na gittik. 80 Binde Devr-i Alem Parkı İstanbul’da bulunan Miniatürk’e benziyor. Yalnız burası Miniatürk’e bin basar…
“Miniatürk’te sadece minyatürler var. 80 Binde Devr-i Alem parkımız ise, 3 kısımdan oluşuyor. Trex Parkı‘nda tarih öncesi yaşayan dinozorların maketleri var. Tarihi ve kültürel birikimimizi ifade eden 120 eserin bulunduğu Cihan-ı Türk Abideler Şehri ve çocukların hayal dünyasına katkıda bulunan Pamuk Şekeri Masal Dünyası Parkı bulunuyor. 80 Binde Devr-i Alem Parkı, çocukların hayal dünyasına, gezerek öğrenmesine katkı sağlıyor. Park farklı konseptlerle tüm yaş gruplarına hitap ediyor. Ayrıca parkta yeşil alan, kafeterya mevcut.
Park; öğrenci, 0-6 yaş arası çocuklar, şehit yakınları, harp malulü ve gaziler ile 65 yaş üzeri vatandaşlara ücretsiz. Parkın içerisinde bulunan minyatürler hakkında cihazlar sayesinde Türkçe, Arapça, İngilizce, Rusça ve Almanca dillerinde sesli bilgilendirme yapılıyor. Minyatürlerin başında bulunan tablalarda da eser hakkında kısa bilgi veriliyor.
Sizlere son sözüm; güzel yürekli Mevlana’nın da dediği gibi, “Gez dünyayı, gör Konya’yı”…
Yazı ve Fotoğraflar: Yasemin Öztürk Karacaoğlu
İletişim: ykaracaoglu@hotmail.com
İnstagram: yasko_k