GÜZEL ATLAR DİYARINDA BİR HAFTASONU; KAPADOKYA
Birbirinden şık butik mağara otellerinde konaklayıp, sabah kahvaltınızı eşsiz bir manzara karşısında alabileceğiniz gibi daha düşük bütçeli tercihlere hizmet eden pansiyonlardan da yararlanabilirsiniz.
Uçhisar’ın sabahı ayrı, gün batımı ayrı, gecesi ayrı güzelliktedir. O yüzden hemen atın kendinizi dışarı, güzellikleri keşfe dalın.
Kısa sürede verimli bir gezi düzenlemek için araba kiralamak en çözümcül yöntem. Toplu taşıma araçları yarım saatte bir, taksi de oldukça maliyetli. Nevşehir il sınırlarında kiralayıp, teslim edeceğiniz aracın günlük bedeli 80 TL civarı. Yapılacaklar listesi kabarık. Öncelikle ne yapın edin sabah saatlerinde Güvercinlik Vadisi’ni tepeden görün; bir çok seyir noktası mevcut. Uçhisar’ın taş sokaklarına gelişi güzel dalın, çıkın ve bol bol fotoğraf çekin.
İlk hedefimiz Çavuşin. Burada göreceklerimiz arasında Çavuşin Kilisesi, Vaftizci Yahya Kilisesi ve Eski Kaya Camii. Elbette her birinin kendine özgü bir öyküsü var ama beni en çok Vaftizci yahya kilisesi duvarındaki Salome’nin dansını betimleyen fresk ve öyküsü etkiledi.
Olur da “bir daha mı geleceğiz buralara” deyip, kesenin ağzını açarsanız gökyüzünde, kocaman bir balonun içinde vadileri keşfe çıkarsınız. Bedeli kişi başı 120 €. Benim gibi “o paraya bir haftasonu daha kaçarım” diyenlerdenseniz onları aşağıdan seyretmek de oldukça keyifli. Üstelik sizin yürüyerek, düşe, kalka keşfedeceğiniz koca bir Aşk Vadisi (Bağlıdere) var. Vadiye giriş noktanız Güvercinlik vadisinin alt tarafındaki asfalt yolun karşısında, Özler sanat merkezinin yanındaki yol. Bağlıdere yazılı yönlendirme tabelalarını takip etmeniz yeterli.
Başlangıç noktasında sizi biraz ürkütecek olsa da asla caymayın, yaşayacağınız serüven ve göreceğiniz güzellikler paha biçilmez. Çok yorulup, yer yer zorluklarla karşılaşacaksınız, ama yolunuz çıkmaza saplanmışken vazgeçmeyip, çıkış yolu aramak enfes bir orienteering deneyimi.
Artık iyicene yoruldunuz muhtemelen. Hadi son bi gücünüzü toplayıp dalın Kaymaklı ya da Derinkuyu yeraltı şehirlerine. Buralara kadar gelmişken altını üstüne getirmeden dönmeyin 🙂
Ve artık ne gücünüz ne de zamanınız kaldı değil mi…Ufaktan dönüş yoluna geçmelisiniz. Benim uçağım Kapadokya havaalanından kalkacağı için ben yolu olabildiğince uzatıp Tuzköy’e Acıgöl üzerinden gittim. Yolda betimleyemeyeceğim güzellikte doğal güzellikler gördüm, inekler sevdim, köylere dalıp, çıktım. Ömrümde ilk kez leylek yavrusu gördüm. Çok okuyan mı, çok gezen mi sorusuna yanıt aramak bir tarafa ben yalnızca çok gezmenin peşindeyim.
Kapadokya bölgesini hakkıyla gezdim sanmayın sakın, bu ısınma turuydu. Daha görmediğiniz, yapmadığınız bir sürü şey var. Ne mi? Avanos’ta çömlekçileri gezmediniz, Göreme’yi adam akıllı görmediniz, Göreme açık hava müzesine girmediniz, soğanlı vadisini keşfetmediniz, Kızılırmak üzerindeki sallanan köprüden geçmediniz, Ürgüp’teki Asmalı Konak’ı ziyaret etmediniz, Belki ata binmediniz, belki de ATV safari yapmadınız. Kısaca siz daha Kapadokya’ya doymadınız. Ben sizi daha fazla yormayayım, siz en yakın zamanda tekrar buralara gelin, hatta belki de uzuuuun bir gezi planlayıp Aksaray, Ihlara’yı da aradan çıkarır, testi kebabının da tadına bakarsınız.
Daha detaylı bilgi edinmek isterseniz:
http://wtc.com.tr/WebTv/E-872/NAOS—Kapadokya-1-Bolum—51-Bolum
http://wtc.com.tr/WebTv/E-877/NAOS—Kapadokya-2-Bolum—52-Bolum
YOLUNUZ AÇIK, KEYFİNİZ BOL OLSUN…
Yazı ve Fotoğraflar: Aslıhan Kanmaz
İletişim: aslihan@burdayiz.biz