Kendime, Kendimle Yolculuğum

Merhaba benim adım Zeynep, sadece Zeynep. İsmimin yanında bir mevki ve ünvan yok. Ben de herkes gibi benzer bir yaşantıdan geliyorum. Tek farkım risk almayı bilmek ve vazgeçmeyi öğrenmek oldu. Parlak bir kariyeri ve tüm standartlarımı bırakıp kendime yolculuğa çıktım. 
Uzun süre Amerika ve Türkiye’de çalıştım, Türkiye’de birçok global markaya Ortadoğu ve Avrupa pazarında da hizmet verdim. Uzmanlık alanım dijital pazarlama ve pazarlama stratejileri.  Şu an bu alanda firmalara uzaktan proje geliştirme ve stratejik danışmanlık hizmeti veriyorum.
Sürekli tatile geldiğim Asya’nın kültür ve yaşamını nedense hep batı ülkelerine göre daha çok sevdim ve yakın buldum. Oturup uzun uzun düşünmedim hiç, bir sabah kalktım mutsuz olduğumu ve artık bunun bu şekilde gitmeyeceğine karar verdim. Kadın yönetici olarak Türkiye’de çalışmanın zorlukları, ego savaşları ve rutin hayattaki mutsuzluk nedeniyle gitmeye karar verdim. Bana göre her kaos bir kırılma noktasıdır ve sonrasında iyi şeyleri karşımıza getirir.
 
Daha önce birçok Asya ülkesini görmüştüm ama nedense içimden bir ses bana Bali’ye git dedi ve Bali’ye gittim. Bali’ye ilk gittiğimde amacım o ülkede yaşam şartlarını incelemek oldu, Bali’den sonra Tayland, Singapur ve Malezya’ya gittim fiyat karşılaştırması, hayat standardı karşılaştırması yaptım ve ilk rotamı Bali olarak çizdim. Bali’de bir co-working space olan Hubud’a başvurdum ve onlara proje desteği verdim. Aslında ilk etapta 3 ay kalmak için gelmiştim fakat sonrasında neden devam etmiyorum dedim ve süremi uzattım. Çünkü daha mutlu olduğumu gördüm. 
 
Bali’deki 3,5 ay sonunda Tayland Krabi’ye taşındım. 3 haftadır Krabi’deyim. Her Asya ülkesinin kültürü ve insanı farklı ben Tayland halkını çok daha fazla yardımsever ve sevecen buluyorum. 
Ben blogger değilim ve gittiğim her ülkede turist gibi gezip yaşamak yerine yerli halkıyla birlikte, yerli halkın yaşadığı semtlerde yaşıyorum. 
Asya’da başka bir çare olmadığı içim motor kullanmayı öğrendim, imkansızlıklar içinde hangi yemekleri yapabilirimi öğrendim çünkü burada et ve sebze bulmak zor:) Çamaşırlarımı elde yıkıyorum çoğu zaman. Bunları burada yapmaya başladım, benim için müthiş bir deneyim, hiç de gocunmuyorum 🙂
 
Benim gibi insanlara dijital göçebe (Digital Nomad) deniyor, hem çalışıp hem geziyoruz ve düşük bütçeyle daha sade bir hayat yaşıyoruz. Gideceğim ülkeyi seçmeden önce güvenliğine, yaşam standartlarına ve pahalılık oranına bakıyorum. Bunu da yabancı bloglardan ve nomadlist.com‘dan karşılaştırarak inceliyorum.
Ben tek başıma geziyorum, yeni ülkelerde, yeni şehirlerde, yeni insanlarla tanışıyorum. Asya’da gezmenin bazı zorlukları var, hele ki kadın olarak çok daha fazla dikkatli olmalısınız.
Kendime her gün verdiğim bir ödev var, her gün yeni bir insanla tanışmak ve yeni bir hayatı öğrenmek. İnanın çok farklı bir his. Bambaşka hayatlar ve kültürler öğreniyorsunuz, ufkunuz genişliyor. 
 
Bu kadar sık ülke değiştirince bazı standartlarınızdan vazgeçmeniz ve bazı pratik bilgiler geliştirmeniz gerekiyor. Mesela, kişisel bakım ürünü olarak doğal sabun, zeytinyağı ve hindistan cevizi kullanıyorum sadece. Diğer ürünleri bulması hem çok zor hem çok pahalı. Sarı saça sahip biri olarak saçlarımı kendi geliştirdiğim yöntemlerle boyuyorum:)
Bazı pratik bilgiler edindim valizimi toplarken; çoraplarımı ayakkabılarımın içine koymak, tüm kıyafetlerimi rulo yapmak, takılarım karışmasın diye kolyelerimi pipetten geçirip o şekilde valize koymak gibi. Ya da kumsala gidince cüzdan ve telefonumu poşete koyup kuma gömüp üzerine havlu ve çantamı koymak gibi. 
 
Gezerken bir çok ülkeden birçok insanla tanıştım, dönüp baktığımda bence biz Türk kadınları oldukça güçlü ve hemen adapte olan bir yapıya sahibiz. Tek kötü yanımız duygusal olmamız olabilir. Şehir ve ülke değiştirirken tanıştığım insanlara veda etmek çok zor olabiliyor bazen. Hayatta kendime yaptığım en güzel şey bu riski alıp kendimle kendi yolculuğuma çıkmak oldu, tüm eleştirilere kulak tıkadım tıkamaya da devam ediyorum. Gerçek mutluluk hayatımızı sadeleştirdiğimiz zaman karşımıza çıkıyormuş onu gördüm. Bunu herkes, her kadın başarabilir. Çünkü biz çok güçlüyüz, sadece kendimizin önemli olduğunu anlamamız gerekiyor. O nedenle benim adım Zeynep, sadece Zeynep. 
Yazı ve Fotoğraflar: Zeynep Gabralı
İletişim: zeynepgabrali@gmail.com
Twitter: @zeynepgabrali