TANRILARIN KUTSAL DAĞI OLİMPOS

Uluslararası Oryantiring Yarışları için Antalya’ya geldiğimizde  Kemer’de konaklıyoruz. Yarışma amacıyla çıktığımız yolculuklarımızda, gezilerimize değişik rotalarda ekliyoruz. Yeni yerler, yeni keşifler için… Kemer’e yakın görülmesi gereken yerlerin önceden listesini yapmıştım. Kısaca gelmeden önce gezi planı hazırdı, iş sadece uygulamaya kalıyordu. Bizim sporun güzel tarafı yarışma saatinin önceden belli olması…Parkurda kalış süreni de iyi kullandın mı, geriye kalan koskoca gün bizim. Yarışma öğleden sonra, bayağı geç bir saatte olunca ekibi sabahın erken saatinde toplayarak Olimpos’a doğru yol alıyoruz. Kemer’de çok tatil yapmama rağmen ilk defa bu bölgeye geliyorum. Otelle mesafesi, yol durumu her şeyi ayarlayarak yola çıkıyoruz. Nasıl da heyecanlıyım, anlatamam… Tanrıların Kutsal Dağı Olimpos’a gidiyorum…. Oley!
Yaklaşık 15 dakika ana yolda süren yolculuğumuz bir yol ayrımıyla kıvrıla kıvrıla aşağıya doğru çekiliyor. İniş biraz daha uzun süremizi alıyor. İnince yazın o coşkun kalabalığından uzakta, ıssızlığa terk edilmiş, sağlı sollu ahşap iki katlı pansiyonlar ve etrafta dolaşan  bir kaç insan karşılıyor bizi. Bahçelerinde mis kokulu portakal ağaçlarının görselliğinde ilerlerken, mekanından ayrılmamış bir kaç işletmeci de meraklı bakışlarla bizi süzüyor. Bir çay, bir kahve bilemedin bir gecelik tadımlık konaklama için müşteri bekleyen edayla.. Burada uyumak, rüyaya dalmak… Ah, nasıl güzel olurdu! Ama vakit sınırlı. Önceliğimiz yarışma olunca zamanımızı keşfe ayırıyoruz. Arkamda benim gibi meraklı minik sporcularla beraber…
Olimpos, Beydağları Milli Parkı sınırları içinde…Üç kilometrelik kumsalın oluşturduğu sahil şeridinde koruma altındaki deniz kaplumbağalarının (caretta caretta) aynı zamanda  üreme alanı. Bu nedenle sahilde belli bölgeler kaplumbağaların üreme alanı olması nedeniyle şezlong, şemsiye sokmak yasak. Kumsal denizden itibaren yumuşak bir eğimle her iki ucundan kayalıklarla sınırlı olarak  yükseliyor. Genel olarak ince kum yapısına sahip kumsal, kuzeyinden sadece kış aylarında akan, güney ucunda ise antik Olimpos kentinin içinden geçerek denize ulaşan bir dere yatağına sahip… Evet bizde kış mevsimi aylardan Şubat olunca güney ucunda yer alan antik kenti taçlandıran suyun güzelliğine, şırıl şırıl akan sesine tanıklık ediyoruz.
Likya Yolu, Olimpos, Yanartaş’la birlikte, sedir ormanları, yaylaları ile 1. ve 2. dereceden doğal ve tarihi sit alanı koruma statüsü sayesinde, yakınlardaki  alanlarda oluşan zincirleme birbirine benzeyen turizm yapılaşmalarından uzak kalarak, korunmuş bir bölge…
2000 yılında kurulan Ulupınar Çevre Koruma, Geliştirme ve İşletme Kooperatifi sayesinde yörede ekolojik tarımı ve buna bağlı turizm faaliyetlerini geliştirirken aynı zamanda buradaki doğa koruma çalışmalarını yürütüyor. Yöre halkı geçimini genelde pansiyonculuk ve küçük çaplı tarımsal işletmelerden sağlıyor.  Bahar aylarında başlayan turist akını sonbaharda azalıyor. Kışında bizim gibi meraklılar günü birlik ziyaret ediyor. Görsel güzellik, mis gibi yazdan kalma hava yarışmaya, Phaselis  antik kentine doğru yol alıyoruz. Haydi yolcu kalmasın…
NASIL GİDİLİR?

Antalya’dan Kemer’e ulaştıktan sonra, Kumluca istikametine devam etmelisiniz. Kumluca’dan yaklaşık 70 kilometre sonra ulaşacağınız Ulupınar’ı geçer geçmez solda Çıralı Yanar Taş kavşağını görünce sapıp aşağıya doğru kıvrılan 7 kilometrelik yolun sonunda sahile ulaşabilirsiniz.
NEREDE KALINIR?
Antik kentin girişinde sağlı sollu ahşaptan nefis portakal ağaçlarının şenlendirdiği pansiyon, kamp alanlarında kalabilirsiniz… Betonlaşmış yapılardan uzakta doğal ortam müthiş keyif verecektir. 
NELER YAPILIR?
Yoğun iş temposundan uzak kalmak isteyenler, doğanın ritmine kapılıp saatlerce aylaklık edebilir. İsteyen biraz yürüyerek güzel kumsalın ve denizin tadını çıkarabilir. İsteyen trekking gruplarına katılarak çevre keşif yolculuğuna çıkabilir. Ya da günü kendine ayırıp sadece dingin ve huzuru yakalamaya çalışabilirsiniz… Her şey size bağlı zamanı değerlendirmek sizin elinizde.
Yazı ve Fotoğraflar: Serap Selçuk
İletişim: serapbarman@gmail.com