
ADANA
Küçük Saat’e gelirsek, buradan Atatürk heykelinin bulunduğu meydandan dönüş yaparak meşhur Çakmak Caddesine çıkılır. Cadde üzerinde alışveriş için dükkanlar, şalgamcılar, aktarlar ve tatlıcılar bulunur. Tatlıcının önünde durup, tatlınızı elinize alıp yer, ücretini ödersiniz. Biraz ilerisindeki şalgamcıdan şalgam içmeden olmaz. Ve bir zamanlar gençlerin buluşma mekanı olan, içinde neredeyse yılın 365 günü süren hediyelik eşya fuarı olan Çakmak Plaza bulunur. Plazanın yan tarafı Sanat Sokağı’dır. El yapımı incik boncuk, örgü ve hediyelik eşyalar bulunan sokak türkü evlerinin bulunduğu başka bir sokakla devam eder. Çakmak Caddesi bitiminde İnönü Parkı vardır. Caddeden sola dönüp, Çetinkaya Mağazası’na uzanan caddede yol boyunca mağazalar ve seyyar satıcı tezgahları bulunur.
Adana da irili ufaklı bir çok park, Seyhan ve Ceyhan Nehri dolayısıyla kanallar bulunur.
En büyük parkı Merkez Parktır ve nehir kenarında bulunur. Adana yazınca görsellerde ilk çıkanlardandır Sabancı Merkez Camii. Büyüklük bakımından Türkiye’nin ve Ortadoğu’nun en büyük camiisidir. Nehir kenarı ve tarihi Taş Köprü kenarında bulunmasından dolayı kendisiyle beraber güzel bir manzara oluşturur.
Taş Köprü, Hititler döneminde yapılmış dünyanın en eski köprülerindendir. Şu an araç trafiğine kapalı sadece yaya yolu olarak kullanılmaktadır. Taş Köprü‘den Ulus Parkı’na kadar nehir kenarından bebek arabasıyla gezmek mümkündür. Son yıllarda açılmış olan Optimum Avm de bu yakınlarda bulunur ve terasına çıkınca karşınızda muhteşem Merkez Camii ve Seyhan Nehri’ni bulursunuz.
Adana’ya gitmişken Çoban Dede Türbesi’ni görmemek olmaz.Tepe üzerindeki türbeden Seyhan Nehri’nin manzarası yukarıdan izlenebilir. Tepeden akan şelale, aşağıya doğru merdiven biçiminde yapılandırıldığı için; tepeye suyun içinde yürüyerek inilip, çıkılabilir. Yeşillikler içindeki türbenin sağ tarafında arabalar için park alanı ve hediyelik eşya satan yerler bulunur. Türbenin etrafı piknik alanıdır ve ailece nehir kenarında yeşillikler içinde vakit geçirme imkanı sağlar. En son gittiğimde, türbenin aşağıdaki gölet kısmında mini bir hayvanat bahçesi inşası vardı.
Gelelim Gazipaşa’ya. Şüphesiz en meşhur yeri; bir gazetenin Türkiye’nin en ünlü 10 büfesi arasında gösterilen Kazım Büfe’dir. Burada muzlu süt ve tost ikilisi mutlaka denenmeli. Gazipaşa Parkı’nda çocuğunuzla Adana’nın en güzel yerlerinden birinde vakit geçirebilirsiniz. Etrafı fal bakılan cafelerle doludur. Menderes göl kenarı da unutulmamalı. Özellikle akşam saatlerinde Sevgi Adası manzarası eşliğinde, derme çatma cafe ve büfe gibi yerlerde yakınlarınızla bir şeyler içmek çok keyifli olacaktır. Yumurtalık ve Karataş yüzmek için noktalar olsa da, Adanalılar yüzmek için Mersin’i tercih eder. Gezilecek, anlatılacak yer çok, yazılacak alan kısıtlı.
Adana’ya gidince Adana kebap yememek olmaz. Kebap yiyebileceğiniz meşhur bir kaç nokta; Eyvan Kebap, Ciğerci Bedo, Kolcuoğlu Restaurant, Hasan Usta, Yüzevler, Şadırvan.
Bici bici; yaz ayları için buzlu, gül sulu, pudra şekerli serinletici bir tattır.
Kebap şalgamsız içilmez, Adana’ya gitmişken şalgamın tadına da bakmadan dönülmez. Gerçi artık şişelerde her yerde şalgam bulmak mümkün ama Adanadakinin tadı bambaşka.
İletişim: semmra_01@hotmail.com