Belgrad
Herkese merhabalar;
Ben Selin Naz. Bugüne kadar, 7 ülke 25’den fazla şehir gezdim. Gezdiğim tüm yerlerde aldığım her şeyi, biletlerimi, posta kartlarını, restaurant kartlarını kutu kutu yapar şehirlere göre ayırır saklardım.
Hiç bir zaman yazmadım… Kendime bir instagram hesabı açtım ve fotoğrafları paylaşmaya başladım. Ama yine bir şey eksikti. Seyahat etmek benim en büyük tutkum ve böyle bir şeyin içinde olmak beni çok mutlu ediyor. Bugün uyandım ve kutuları açtım, içinden çıkan her şeye tek tek baktım, fotoğraflarını çektim. Bir şey yapmalısın dedim. Haydi yaz…. Dışarıda da kar atıştırırken, hadi Belgrad ile başlayayım dedim…
Bu benim ilk yazım olacak, hatam kusurum olursa şimdiden özür diler yazıma başlamak isterim.
Sizlerle tanıştığım ve buranın bir parçası olduğum için çok mutlu olduğumu da eklerim!
İşte geçen sene yılbaşı için gittiğim Belgrad notlarım!
***
31 Aralık’ta Air Serbia ile biletlerimizi aldık. 31 Aralık- 3 Ocak tarihleri için yaklaşık 450 TL civarında bir para ödemiştik. Paramızın çok az kısmını havalimanında bozdurduk. Ve otobüse bindik…
Normalde oteller çok uygun fiyattaydı, hatta bence şehrin en iyi oteli, Hotel Moskva tam merkezde ve tarih kokuyor, ancak yılbaşı dolayısıyla yer yoktu, biz de 4 kişi airbnb ile kendimize bir ev bulduk, sahibi çok tatlıydı, bizimle çok ilgilendi. Evimiz merkeze uzaklığı yürüyerek 20 dakika sürüyordu.
Bizim zamanımızda çok kar vardı, bütün Belgrad bembeyazdı aslında fotoğraflar için müthiş bir görüntü olsa da ben hayatımda böyle bir soğuk görmedim! -15leri gördüm ilk defa ve elinizi eldivenden çıkaramıyorsunuz öyle soğuk. İçlikler eşofmanlar üzerine polarlar vb lahana şeklinde giyiniyorsunuz!
31 Aralık günü evimize yerleştikten sonra, bir şeyler atıştırdık ve biraz yürüyüş yapalım dedik…
Republic Square’e 15 dakika içinde yürüdük zaten tam meydanda Knez Mihailova caddesi başlıyor.
Sıcak şarap satanlar, geleneksel şekerlemeler, şeker süsler satanlar var.. Caddede aynı zamanda bir çok dövizci var 🙂 Tavsiyem azar azar bozdurun çünkü Belgrad gerçekten çok ucuz!
BELGRAD’DA YILBAŞI KUTLAMASI
Yılbaşı kutlaması için Plastic isimli bir gece klubüne gittik, Sadece 15 euro verdik ve 1 içki dahil! Kimse kimseye sataşmıyor ve herkesin dediği gibi gerçekten Belgrad’da gece hayatı müthiş! Bu arada içkiler de çok ucuz.. Yeni yılı kutladıktan sonra evimize döndük ve ertesi sabah gezmeye başladık.
NERELERE GİTMELİ?
Strahinjica Bana Caddesi:
Mamma’s Biscuit House: Namını duymuştuk ve gidip orada kahvaltı etmek istedik ve doğruca Strahinjica Bana caddesine gittik ama maalesef kapalıydı, biz de başka bir cafeye girdik ve karnımızı güzelce doyurduk.
Skadarlija Caddesi:
Oradan Skadarlija caddesine yürüdük, zaten sokaklar yan yana. Skadarlija şehrin eski bir sokağı, etrafta çokça grafitti var duvarlara öyle şeyler çizmişler ki adeta sanat.
Arnavut kaldırımları var ve meşhur lokal meyhaneler…
Burayı da dolaştıktan sonra, Kalemegdan’a kadar yürüdük. Yürürken capcanlı tatlı sıcak sokaklardan geçtik, yine insanlar rengarenk şeyler satılıyorlardı. Dayanamadım ben de aldım bir kalp….
Kalemegdan:
Belgrad kalesi Sava ve Tuna nehirlerinin birleştiği yere kurulmuş, kocaman bir alan büyük bir bahçeden geçiyorsunuz, yürümeye başlıyorsunuz. Çimler, ağaçlar, yürüme alanları ruhunuza iyi geliyor.
Ve en önemlisi tepeden şehir manzarası da efsane gözüküyor!
Filtresiz doğa… Kalemegdan’dan güneşin batışına doğru….
Knez Mihailova Caddesi:
Sağlı sollu restaurantların, cafelerin ve dükkanların olduğu upuzun bir cadde, Belgrad’ın en önemli caddelerinden biri bu caddeden dümdüz gittiğiniz zaman sonuna doğru Kalemedgan geliyor zaten.
Zemun:
Yeni Belgrad’da yer alıyor, buraya gitmek için otobüse binmiştik. Eski evler ve sokaklarda kaybolmak istiyor insan.. Çok etkilenmiştim oradan. Mezarlık ve bir kule var ki mutlaka tepesine çıkın ve Belgrad manzarasına bir de oradan bakın.
The Millenium Tower- Kula Gardos:
Aziz Sava Katedrali: Ortodoks kilisesi, biz gittiğimizde restorasyon vardı ama İtalya’nın görkemli Katolik kiliselerine alışan bana biraz donuk geldi.
Aziz Mark Kilisesi: Aziz Sava’dan sonra görülmesi gereken ikinci kilise.
Nikola Tesla Müzesi: Giriş 500 RSD 🙂 Küçücük bir yer. Belirli saatlerine denk gelirseniz rehber özel olarak sizi gezdiriyor ve anlatıyor, deneylere falan da katılıyorsunuz 🙂 Biz ona kalamadığımız için kendi kendimize gezindik.
Super Market Concept Store: Tasarım ürünler satan bir mağaza ve süper bir restaurant! İç içe nezih ve keyifli. Fazla kalabalıktı oturup yemek yiyemedik ama içimizde kalmadı değil.
Grand Casino Belgrad: Benim gibi Casino seven biri gitmezse olmazdı, ulaşım taksiyle sağlanıyor, ama Belgrad’da taksilere binmeye çekinmeyin çünkü çok ucuz! Sadece tarifeler var o tarifenin 1-2 olmasına dikkat edin!
YEME- İÇME ÖNERİLERİ!
JİMMY WOO: Restaurant- Bar tarzı fiyatlar uygun ve yemekleri çok lezzetli.
TORO LATİN GASTRO BAR: Son derece nezih, kocaman ve 2 katlı! Belgrad’da en pahalı yemeğimizi orada yedik, koca bir biftek, içki ve ortaya söylediğimiz karideslerle beraber kişi başı 15 euro verdik.
Diğer lokal lezzetler ve cafeler için de Knez Mihailova Caddesi’nde bir çok yer bulabilirsiniz, bol bol yiyin ve için, gezin gezin cafelere oturup dinlenin, bu arada cafelerde sigara içiliyor.
Selin Naz’ın Belgrad Özeti:
3 günlük tatilde konaklama hariç sadece 70 Euro harcadım! Vizesiz de olduğu için, kesinlikle imkan bulursanız gidin derim. Giderseniz baharda gitmelisiniz yoksa bizim gibi donabilirsiniz. Gece hayatını, tatlıları, içkileri bol bol yemek yemeyi sevenler için gözüm kapalı tavsiye ederim 🙂
Yazı ve Fotoğraflar: Selin Naz Kansız
İletişim: s.nazkansiz@gmail.com
Web: http://birdunyabinhikaye.blogspot.com.tr
İnstagram: birdunyabinhikaye