Şangay

Şangay (Shanghai) şüphesiz dünya üzerindeki en gelişmiş şehirlerden bir tanesi. 24 milyonu aşkın nüfusuyla (2017 verilerine göre) dünyanın nüfus açısından en büyük şehri ve yine dünyanın en yoğun ticari limanı da burada bulunuyor. Şehirden Yangtz isimli kocaman bir nehir geçiyor. Şehrin doğusunda da Doğu Çin Denizi yer alıyor. (Hemen küçük bir not, şehrin adındaki shang kelimesi UPON; hai kelimesi ise SEA anlamına geliyormuş, yani deniz üzerindeki şehir gibi düşünebiliriz.) Xian üzerinden Sangay’a normal hızlı ten ile 17 saatte vardım. Tren akşam 20:44’de kalkıp ertesi gün öğlen 11:50’de Şangaya vardı. Gece uyumakla geçtiği için vaktin nasıl geçtiğini çok fazla anlamadım.  Yataklı tren için kişi başı tek yön 350 yuan ödedim. Tren istasyonuna ulaştığımda şehirde toplam 17 ayrı metro hattı olduğunu gördüm. Bizim kalacağımız hostele gitmek için 8. ya da 4. tren hattına binmem gerekiyordu. Metro durak bilgileri Xian’daki gibi çok net ve açık değildi fakat biraz inceleme üzerine çözdüm. Gideceğiniz mesafeye göre değişiyor fakat genelde 3-4 yuan ödedik. Kaldığımız hostel oldukça güzeldi, girişinde şık bir cafe, arka tarafında ise konteynırlardan odalar oluşuyordu. Odalarda ücretsiz snack bar, diş fırçası, havlu vs. her şey mecvuttu. İki gece için 700 yuan ödeme yaptık. Ayrıca hostelin cafesinde kullanmamız için yüzde sekiz indirimimiz vardır. Check in işlerimden sonra doğruca ana meydan olan People’s Square adlı meydana gittik. Orada meşhur olan alışveriş caddesş Nanjing Road’da yürümeye başladık, bu bölge gerçekten de New York havasındaydı.

Cadde üzerinde devasa bir M&Ms, Lego Land gibi bir çok ithal markanın mağazası vardı. Yine burada bir alışveriş merkezinin içindeki Tayland restoranında gayet güzel bir yemek yiyip yolun sonundaki The Bund’i görebileceğimiz aradan nehri geçip güzel fotoğraflar çekebileceğimiz alana doğru gittik. Buraya hava kararınca gitmek gerekiyor çünkü ışıklandırmalarla harika görünüyor.

Fotoğraflarımızı çektikten sonra nehrin diğer tarafına geçmek için DIDI (Çinlilerin Uber’i) çağırdık. Yaklaşık 18 yuandı. Nehrin diğer tarafında The Bund’ın yanında bir iş merkezi var. 94. kattaki Hyatt otelin restoranına gitmek istedik ancak fiyatlar çok fazla olduğu için bir şey yiyip içmeden aşağıya indik. Starbucks’ta kahvemizi içerken 95. katta ”Night Aquarium” adlı bir etkinliğin olduğunu gördük ve katılmak istedik, biletler için yüz puan verdik ancak pişman olduk çünkü beklediğimiz gibi bir etkinlik değildi. Ertesi güne People’s Square meydanındaki bir avm’nin girişinden ulaşabileceğiniz ünlü ”Madame Tussauds” müzesini ziyaret ederek başladık. Biletler 190 yuandı. Müze binanın yedinci katında bulunuyor ve gayet güzeldi. Hollywood yıldızlarından Çin yıldızlarına, animasyon karakterlerden K-POP starlarına kadar herkes vardı.

Müzeden sonra güzel bir yemek yemek için yine aynı binanın altıncı katındaki yemek bölümünde yemeğimizi yiyip City Aquarium’u görmek için ikinci metro hattıyla nehrin karşısına geçtik. Akvaryum ve Sightseeing otobüslerine birlikte bilet aldığınızda 185 yuan ödüyorsunuz. Öncelikle akvaryumu gezdik, oldukça büyüktü. Penguenler, fok balıkları her şey vardı ve yine dünyanın en uzun yeraltı akvaryum tüneli de buradaydı. Ben biraz hem kalabalıktan hem de tünelde olmaktan bunaldım ve çok incelemeden bir an önce yukarıya çıkmak istedim. Daha sonra biraz dinlenmek için yakınlardaki Starbucks’a gidip kahve içmek istedik, o sırada Disney Store’un önünden geçiyorduk bakmak istedik fakat çok fazla sıra vardı bu yüzden mağazaya girmek mümkün bile olmadı. Biraz dinlenip sight seeing otobüsüne bindik ancak otobüs hiç tatmin edici değildi ve trafik de çok olunca kombine bilet aldığımız için pişman olduk.

Buradan hostele dönüp yüzde sekizlik indirimimizle cafede güzel bir hamburger yedik (indirimle bile 71 yuandı.) Yılbaşı gecesini kutlamak için öncelikle Revolution Coctails isimli bir bara gittik, tabii yılbaşı olduğu için bar konseptinden biraz club konseptine dönmüştü. Benim asıl planım burada biraz kalıp 12’ye The Bund’i izleyerek nehrin kenarında girmekti. Ancak 2004’te sanırım havai fişek gösterileri sırasında bir kaza meydana geldiği için artık gösteri yapmama kararı almışlar. Bir de yılbaşı gecesi ulaşım problem olacağı için geceyi o barda geçirmek zorunda kaldık. Fiyatlar Sangay standarlarına göre oldukça uygundu. Giriş için 100 yuan ödedik, bir içki de dahildi bu fiyata. Oldukça eğlenceli bir geceydi. Dönüşte taksi bulmak için epey yürüdük neyse ki bulabildik. Ertesi gün dönüş günümüzdü, uçuştan önce havaalanına yakın ”Laowai Caddesi’ne” gittik. Burası bana İzmir’deki Muzaffer İzgü sokağını hatırlattı. Avrupai tarzda evlet ve cafeler vardı. Yemeğimizi yiyip Şangay’ın ikinci büyük havaalanına gittik. Burada da bir kaç hediyelik alıp Xian’a Shanghai Airlines’in 2 saat 40 dakikalık uçuşuyla döndük. Gezi oldukça keyifliydi. Sangay gerçekten pahalı bir şehirdi ve bir o kadar da büyüktü. Hala göremediğimiz bir çok yer var, özellikle Disneyland’a bu kez gidemedik çünkü giriş için 40 yuan vermek istemedik. Ama kesinlikle bu şehre tekrar gitmek istiyoruz. Eğer Çin’i gezmek gibi bir planınız varssa Şangayı kesinlikle dahil etmelisiniz.

Dipnot: 2 gece 3 günlük bu gezimde tren bileti+yeme içme+hediyelik eşya+kalacak yer+şehir içi ulaşım harcamalarım toplamda 2600 yuan civarı oldu.

 

Yazı: Seda Deperlioğlu