Gezgin Kadınlara Göre Seyahat-4

31. Fatma Diltemiz- Dünyanın Yolları

www.dunyaninyollari.com

“Yine nereye? ” en çok duyduğum soru. Verdiğim cevap ise:”Yeni bir yere”.

Seyahat tutkum küçük yaşlarda ailemle yurtiçinde gezerek başladı. Yıllar geçtikçe bu tutku daha da büyüdü. Gittiğim ülkelerde yerel insanlarla vakit geçirip onları daha yakından tanımaya çalışıyorum. Tanıştığım her insanda bir parça kendimi buluyorum ve kendimden bir parça katmaya çalışıyorum.

Seyahat etmeyi seviyorum çünkü hayat sadece yaşadığımız çevreden ibaret değil. Yeni insanlar, kültürler tanımanın verdiği haz bambaşka. Başkalarının anlattıklarıyla değil kendi yaşadıklarımla deneyimlemeyi seviyorum.

Ve anladım ki, seyahat etmek kendini bulana dek sürecek içsel bir yolculuk…

32. Fatma Olcucu- Hayat ve Seyahat

www.hayatveseyahat.com

Farklı coğrafyalardaki farklı hayatları tanımak hayata bakışımı değiştiriyor ve dünyanın benim çevremde bana benzeyen insanlardan ibaret olmadığını görmek, bana da farklı kimliklere bürünmem konusunda ilham veriyor. Seyahat etmek bana göre kimi zaman fareli hostellerde kalıp korkudan uyuyamamak, kimi zaman 1-2 Dolar vermemek için sıcakta saatlerce yürümek. Ama bazen en lüks otellerde kalıp kendini prenses gibi hissetmek, 4000 metre yükseklikte uçaktan atlamak, tema parklarda çılgınca eğlenmek. Normalde yaşamadığım bir hayatın kısa süreliğine kahramanı olmak, o hayatı yaşarken tanımamı ve sonra kendi hayatıma geri döndüğümde her seferinde kendimin daha çok farkında olmamı sağlıyor. Yaşadığım her hikaye üşümek, acıkmak, yorulmak gibi konularda güçlenmemi ve yeni şeyler denemekten korkmak, ön yargılı olmak, küçük şeylere kafayı takmak gibi yanlışlardan uzaklaşmamı sağlıyor.

33. Gizem Telci- Şehir Notları

www.sehirnotlari.com

Seyahat benim kendimi tanıma şeklim. Yeni şehirler, ülkeler, insanlar gördükçe kendimle ve etrafımla olan ilişkim değişiyor, şekilleniyor, olgunlaşıyor. İçinde yaşadığım dünyaya ve sosyal çevreme bambaşka bir çerçeveden bakmaya başlıyorum. Seyahatlerde kazandığım deneyimler yaptığım işi, yaşadığım yeri, gün içerisindeki diyaloglarımı hatta akşamları yaptığım yemekleri bile etkiliyor. Çünkü bu deneyimler beni besliyor, büyütüyor, ben olmamı sağlayan temel taşları oluşturuyor. Yani aslında içsel yolculuğumdaki temel rotayı çıktığım seyahatler belirliyor.

Fazla felsefi oldu belki bu söylediklerim ama öyle… 🙂 Çok okuyan mı bilir çok gezen mi tartışmasında, ben çok gezenlerin tarafındayım. Gezmeye başladığınızda çok temel şeyleri de öğreniyorsunuz, çok kişisel çıkarımlarda da bulunuyorsunuz. İletişimin önemini öğreniyorsunuz örneğin, tanımadığınız kültürlerle de ortak bir iletişim dili yakalayabileceğinizi fark ediyorsunuz. Ve o kültürlerin sizi nasıl beslediğini fark edip, kendi heybenize değerli öğretileri almaya bakıyorsunuz. Sonra bir bakıyorsunuz, günlük bir sorunla karşılaştığınızda bu öğretileri kullanarak problem çözmüşsünüz. Kişisel çıkarımlarınız da oluyor, en beğendiğiniz mutfağın ne olduğunu, en sevdiğiniz kültürün ya da kendinize en yakın bulduğunuz toprakların nereye ait olduğunu öğrenmek gibi… Sonrasında o beğenilere göre kendi hayat çizginizi belirliyorsunuz. Hatta belki kendi hayatınızı bile oralara taşıyorsunuz belki, kim bilir…

34. Gülnur Dereli- Gezitta

www.gezitta.com

Seyahat adeta bana can veriyor. Küllerimden doğuyorum yeniden. Hareketsiz yaşam ne kadar sağlıksızsa, hiç bir yer görmeden keşfetmeden, hiçbir şey yapmadan oturmak da bana o kadar sağlıksız geliyor. Benim seyahat anlayışım aslında deneyim kazanmak üzerine. Bir yere ulaşana kadar yaşadıklarım üzerine, o yolun bana kattıkları üzerine… Tabi ki olmazsa olmaz fotoğrafçılık, o yerin en güzel fotoğraflarıyla dönmeden olmaz. Bir yere vardıktan sonra ise oranın keşif duygusuyla midemde kelebekler uçuyor, heyecanlanıyorum aşık şapşallar gibi 🙂 Oraya buraya koşturuyorum çocuklar gibi. Her şey bittikten sonra olay yeniden başa dönüyor. Yolda olmak, bana heyecan veriyor ama sürekli seyahat bana göre değil. Toprak burcu başak özelliğim; arada dinlen, düzene geri dön ve içine çekil, oku diyor. Tüm seyahatlerim öncesinde bol bol okuyup derinden olayı özümseyip, kendimi geliştirip ruhumu dinlendiririm. Sonra yeniden yola koyulurum. Hayat gezince çok güzel, herkese tavsiye ederim. Çünkü gezdikçe gençleşip yaşama heyecanınız artıyor!

35. Melike Dede- Melcan On The Road

www.melcanontheroad.com

Seyahat etmek, şimdiye kadar olduğunu sandığın kişiyi bir kenara oturtup yol boyunca gerçeklerle yüzleştirmek anlamına geliyor benim için. Yolda karşılaştığın her insan, başına gelen her olay aslında kim olduğunu anlaman için hazırlanmış büyük bir yapbozun parçaları adeta. O yüzden seyahat etmek yeni yerler keşfetmek için yapılan bir yolculuktan ziyade beynin ve kalbin derinliklerine yapılan, bir kere başlandıktan sonra asla sonu gelmeyen bir yolculuk.

Çünkü seyahat ederken daha önce hiç görmediğin bambaşka bir yere gidiyorsun. Gittiğin o yerde şimdiye kadar alıp giymediğin o ayakkabı ve pantolon, almak için çok beklediğin o telefon, bugüne kadar kafana taktığın şeyler, günlük hayatın insanı yoran karmaşası, hiç biri yok. Her geçen gün ne kadar az şeyle ne kadar mutlu olunabileceğini görüyorsun. O güne kadar içinde biriken bütün öğrenilmiş duygularının, hırslarının, daha fazlasına sahip olma isteğinin ağırlığı yavaş yavaş azalıyor omuzlarından. En sonunda gelinen noktaya ise biz “Özgürlük” diyoruz. Özgürlüğünüz bol olsun.   

36. Müge Zeybek- Mügeyle Yoga

www.mugeyleyoga.com

“İnsan zamanı durdurmak istediği yere aittir” demiş Amelie.
Peki ya bilmiyorsak orası neresi, daha hiç görmediysek o yeri, hiç hissetmediysek bilmediysek o hissi, daha hiç zamanı durdurasımız gelmediyse, nereden başlamalı, nasıl bulmalı o “yer”i ?

Seyahat etmeli kadın bir başına, arada bir. Edemiyorsan sor kendine; ‘Yalnız olmaktan mı korkuyorsun yoksa sadece yalnız görünmekten mi?’ güzel kadın. Çünkü asla yalnız hissetmeyeceksin garanti ederim, sadece bazen tek başına kalmak isteyeceksin, yemeğini tek başına yemek, bazı dağlara sadece kendini alıp tırmanmak isteyeceksin.

“Bir ben vardır bende, benden içeri” (YunusEmre) seyahatlerimde benim de tanıştığım, bilinesi, tadılası, doya doya yaşanılası, sahip çıkılası, keyfine varılası, çoğu zaman kimselerle paylaşmak bile istemeyeceğin “Bir sen var senden içeri”

37. Nebile Kapıcıoğlu- Gezentiyim Ben

www.gezentiyimben.blogspot.com

Her şey adımı atmakla başlıyor. “Tek başıma yapabilir miyim? Başıma bir şey gelir mi? Bilmediğim, tanımadığım ülkede yolumu bulabilir miyim?” Herkes gibi istediğimiz şeyi yapacakken kafamızdaki sesler hep bizi engellemeye çalışır; çünkü insanoğlu rahatına düşkündür ve güvenli bölgesini de terketmeyi çok istemez aslında. İşte o ince nokta orada başlıyor zaten! O güvenli bölgeni terkettiğinde, aslında dışarıdaki bölgelerin de güvenli olabileceğini görüyorsun. Birbirimizden ne kadar farklıyız diye düşünürken aslında ne kadar da aynı olduğumuzu keşfediyorsun.

New York sokaklarında dolaşırken yanıma gelip saçımı çok beğendiğini söyleyen o zenci kızla, Varşova’da çöreğin hepsini yemedim diye beğenmediğimi sanıp başka bir çörekten 2 tane hediye eden garson kız aslında aynı! Çünkü onlar aynı zamanda “ben”ler… Ben, sen, o… Her yeni ülkeye, şehre ayak basışımda telefonlar gibi güncelleniyorum; her birindeki mutlu ya da acı anılarım beni başka bir insana dönüştürüyor, daha iyi bir insana… Küçükken ne tarih dersini severdim ne de coğrafya, çünkü görmediğim şeyi neden öğreneyim ki, benim onu yaşamam lazım diyordum. Şimdi yaşarken öğretiyorum hepsini kendime. Gezmeye 3 yıl önce erkek arkadaşımdan ayrıldığımda kendime verdiğim bir sözle başladım; “Her ay yeni bir yer göreceğim” diyerek… İlk senem Türkiye’de geçti. 2.sene Paris ile açtım yurtdışı gezilerimi. Şu an kısa dönem gezilerle idare ediyorum ama hissediyorum, uzun soluklu maceralarıma çok az kaldı. Tek korkum; hani bir gün evlenirsem balayına gidecek yer kalmayacak! :))) 

38. Nevin Çağlayan- Gezgin Çobanlar

www.gezgincobanlar.com

Ben sınırsız bir kadınım.
Bana göre seyahat, ruhuna kanat takıp uçmak demek. Seyahata çıkmadan önce bir sürü bağlarım varmış. Çıkmadan anlayamıyormuş insan. Seyahat bir kadın için kendini keşfe çıkmakmış meğer, potansiyelini görmek yapabileceklerine inanamamak anlamına geliyormuş. Bu seyahate çıkalı 6 ay oldu. Çıkmadan önce eşimle bir sürü anlaşmalar yapmıştım. “Ben öyle sokak yemekleri yiyemem, garip yerlerde kalamam, gece yolculuğu yapamam” gibi türlü şeylerle sevgili eşime eziyet etmişim, o da sesini çıkarmamış meğer. Normal kadın davranışları işte. Böyle öğretilmiş çünkü, biz birer prenses olduğumuz için, kabuğumuzdan çıkamıyoruz, çok şeye cesaret edemiyoruz, çünkü kültürümüz bize böyle öğretiyor. Ne kadar eğitimli olsak da ne kadar iş hayatında başarılar kazansak, kariyer yapsak da çok da cesaretimiz yok düzenden çıkmaya.  Şimdi sokak yemeklerine bayılıyorum, daha gecen hafta 23 saat süren berbat bir otobüs yolculuğundan başarıyla çıktım. Dün geceyi kendi isteğimle havaalanında geçirdim, hem de mışıl mışıl uyuyarak. Bu gezi neler öğretti bana? Sınırsız olmayı… Kendimize sınırlar koyuyoruz, bu sınırları kaldırdığın an kuş gibi hissediyorsun kendini. Ben şu an kuş gibiyim, özgür ve hafif. Yapabileceklerimin sınırı yok, çünkü garantilediğim dört duvarla sınırlı değilim artık. Bütün dünya benim. İstediğim her yerde yaşayabilir, istediğim her işi yapabilirim. Bundan güzel bir duygu olamaz. Son sözüm, “En büyük engel senin içinde, kır duvarlarını.”
Güzel kalplerinizden, öperim hepinizi.

39. Öykü Yalçın- Öykünün Öyküleri

www.oykununoykuleri.com

Her insan ruha dokunan bir şeyin ucundan tutmalı bu hayatta. Ben seyahati tuttum, hatta sarıldım hatta onunla yaşıyorum. Yaşamı yaşanmışlıklarla doldurmanın en büyük zenginlik olduğunu çocukluğumda öğrenmiş olmak benim şansım olabilir. Hiçbir zaman ev, araba hayali kurmadım. Kurduysam da ev benim için hiçbir zaman sabit bir nokta olmadı. Ev, kendimi ait hissettiğim evrende adına Dünya dediğimiz gezegenle bile sınırlanamayacak bir şey benim için. Belki bir gün Mars’ta yaşarım kim bilebilir? Seyahat etmek, hele ki kadın olarak yolda olmak; özgürleşmek, güçlenmek, hayallerimi pembe bulutlardan mavi gökyüzündeki gerçek beyaz bulutlara taşımama neden oldu. Bulutlardan vazgeçmedim sadece hayallerim gerçekleştikçe algım büyüdü. Seyahat özgüvenimi artırdı. Kadın olmanın, birey olmanın, insan olmanın ayrı anlamlarını keşfettim sanki. Artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını biliyorum. Seyahat etme zehrini aldım ve bu kadar lezzetli bir zehir damarlarımda gezindiği için çok mutluyum.

40. Sezin Hekimoğlu- Sezinle Gez

www.sezinlegez.com

Seyahat etmek; hem haritalarda hem de zihinlerde sınırların erimesi, etiketlerin bir bir silinmesidir. Bazen dilini bile bilmediğin insanlar arasında, bilmediğin sokaklarda kaybolarak aslında kendini bulmaktır. Yani seyahat iki şeye hizmet eder bence; biri kişisel gelişimimiz diğeri de daha büyük ölçekte küresel hoşgörü ve sevgi…

İşte öncelikle bireysel devrim yolunda yollara düşüyorum ben de buradaki birçok cesur yürek gibi. “Turist” olmaktan öteye geçerek o kültürle, insanlarla daha organik bir bağ kurarak bulunduğum yerde az iz bırakıp, bulunduğum yerin bende çok iz bırakmasını amaçlayarak…

Gezgin Kadınlara Göre Seyahat yazı dizisinin diğer bölümleri:

Gezgin Kadınlara Göre Seyahat-1 : https://gezginkadinlar.com/gezgin-kadinlara-gore-seyahat/

Gezgin Kadınlara Göre Seyahat-2 : https://gezginkadinlar.com/gezgin-kadinlara-gore-seyahat-2/

Gezgin Kadınlara Göre Seyahat-3 : https://gezginkadinlar.com/gezgin-kadinlara-gore-seyahat-3/

Facebook: Gezgin Kadınlar

Instagram: Gezgin Kadınlar 

 

**Yazının devamı gelecek.